Hürriyet

Sayfalar

26 Şubat 2012 Pazar

Ece Sükan Benim Bloguma Yakışan Sony VAIO'yu Seçti... Sıra Sende!

Sony, en renkli VAIO serisi için Ece Sükan'la güzel bir işe imza attı. Ünlü moda ikonu Ece Sükan, benim bloguma yakışacak olan rengi belirledi. Blogları tek tek inceleyen Ece Sükan içerik, tasarım ve duruşa göre 6 farklı rengi olan Sony VAIO içinden bana kırmızı VAIO'yu seçti.

Ayrıca Facebook üzerinde yapılmış özel bir aplikasyonla Ece Sükan profil fotoğraflarını inceliyor ve sana yakışan Sony VAIO'yu belirliyor. Sen de fotoğrafa tıklayarak Facebook üzerinden VAIO kazanma şansı yakalayabilirsin…
sony-vaio
Bir bumads advertorial içeriğidir.

21 Şubat 2012 Salı

Rumeli Hisarı'nda Masalsı Bir Aşk Hikayesi!

"Eski aşklar Yeşilçam'da kaldı" lafı klişe olmaya yüz tutmuşken, fırtınalı sevdalar, çekişmeli ilişkiler günümüzde hem magazin basınında hem de yakın çevremizde -buna kendimiz de dahil- karşımıza bolca çıkıyor. Sevgilimizi elimizden almak isteyen dış mihraplar yoğun şekilde çalışırken bize de biricik aşklarımızı elimizde tutmak için yapmamız gereken çok iş düşüyor. Bu konuya nereden geldiğimi açıklıyorum!

8x4 yeni deodorantları Beauty ve Beast için muhteşem bir project mapping uygulaması daha yapmış. Gösterinin hikayesi kısaca şöyle: romantik bir aşk hikayesi kötü niyetli bir ejderhanın tehdidi altına giriyor. Kahraman erkeğimiz çekici kokusunun da yardımıyla güzel kızı kurtarıyor ve hikaye mutlu bir şekilde sona eriyor.

8x4 dünyasını Facebook'tan takip etmek isteyenler; http://www.facebook.com/8x4Turkiye

Bir bumads advertorial içeriğidir.

8 Şubat 2012 Çarşamba

1.000.000 "İyi" İnternet Kullanıcısı Aranıyor!

Son günlerde İstanbul, Ankara ve İzmir'de billboardlarda sıkça görmeye başladığımız bir slogan var: "1.000.000 "iyi" internet kullanıcısı aranıyor!" 

Altına da şöyle bir not düşülmüş: "Adayların ekranlarından 1 satır verecek kadar "iyi" olmaları yeterlidir."

Aslında bu son derece yenilikçi bir sosyal projeleri destekleme yöntemi. www.ekledestekle.com adresinden bilgisayarınıza bir program indiriyorsunuz. Bu program araç çubuğunuza bir "satır" gibi yerleşiyor. Bu satırda görüntülenecek reklamlardan yaratılan kaynakla, projede yer alan sivil toplum kuruluşlarına destek veriyorsunuz. Böylece hem cebinizden 5 kuruş harcamadan sosyal projelere destek vermiş, hem de internette geçen zamanınızı "iyi" şeylere harcamış oluyorsunuz.

Kullanıcı sayısı ne kadar artar ve mecra reklamverenler için ne kadar cazip hale gelirse, o kadar çok sivil toplum kuruluşu ve sosyal projenin desteklenmesi mümkün olacak. Dolayısıyla her şey aslında sizlerin, yani internet kullanıcılarının elinde.

Projeye katılmak çok kolay. www.ekledestekle.com adresine girip, "İndir, Ekle" butonuna basıyor ve basit bir programı indirip, kullanıcı kaydınızı oluşturuyorsunuz. Kaydınızı oluştururken de hangi projeyi / projeleri desteklemek istediğinizi seçiyorsunuz.

Tüm vereceğiniz 3-5 dakika vaktiniz ve sonrasında da ekranınızda sizi rahatsız etmeyecek kadar küçük bir alan…

Bakalım Türkiye’de kaç tane "iyi" internet kullanıcısı var…

Bir bumads advertorial içeriğidir.

16 Ocak 2012 Pazartesi

AKLIMIZDA BULUNSUN

  • RENGİ ATMIŞ PERDELER: Rengi solmuş perdeleritemizlemek için evvela fırçalayıp, silkerek üstündeki tozlarını gidermeli, sonra da yıkamalıdır. Tozu alındığı ve yıkandığı halde yine solukluluğu devam ederse, suyun içine toz halinde bir miktar şap koyup eritmeli ve perdeleri buna batırıp bir müddet bırakmalı, sıkıp gölgede kurutmalıdır.
  • DOMATES SALÇASI : Bozulmaması için, kapağını açıp, birazını kullamdığınız domates salçasının üzerini düzleyin, biraz zeytin yağıyla örtün. Havayla teması kesileceğinden uzun zaman saklayabilirsiniz.
  • MUSLUK PARLAKLIĞI: Musluğunuzu temizlemek için bez yerine eski bir naylon çorabı tercih edin. Sonuç size çok faydalı görünecek.

6 Ocak 2012 Cuma

ÇOK LEZZETLİ !!! TERBİYELİ TAVUK PİRZOLA

MALZEMELER
  • 6 adet tavuk pirzola
  • 2 yemek kaşığı yoğurt
  • Yarım çay kaşığı karabiber
  • 1'er tatlı kaşığı köri(isterseniz atmayabilirsiniz) , kekik, pulbiber
  • 3-4 diş sarımsak
  • Yarım çay bardağı sıvıyağ
  • Tuz
TARİF
  1. Terbiyesi için; yoğurt, sıvıyağ, sarımsak ve baharatları karıştırın. Tavukları terbiye karışımına bulayıp yaklaşık 1 saat kadar buzdolabında dinlendirin. Vaktiniz varsa bir gece önceden de teribiyede bekletebilirsiniz.
     
  2. Daha sonra yayvan bir tencereye tavuk derileri alta gelecek şekilde yerleştirip kapağını kapatın. Önce orta dereceli ateşte sulandıktan sonrada kısık ateşte suyunu çekene kadar pişirin. Tavuklar suyunu çekip yağını bırakınca arka taraflarını da çevirip kızartın.
     
  3. Nar gibi kızaran tavukları tercihen pilavla ve salata ile servis yapın. Afiyet olsun... 

MUTFAK EVİN KALBİDİR

          Yurdumuzda, iyi beslenme seferberliği yapılması düşünülen bu sırada, bu mevzu ile çok ilgili bulunduğundan işe evvela mutfaktan başlama kanaatindeyim. Dedelerimiz "Can boğazdan gelir" derken mutfağa gereken ehemmiyeti verirlerdi. Eski evlerdeki yaşama tarzının icaplarına göre alt katlarda serin, geniş mutfaklar ve onun yanında gıdaların muhafazı için kiler dediğimiz hususi odalar yaptırırlardı.
          Ninelerimiz kışlık yiyecekleri yazdan hazırlayarak cinslerine göre kuru ve yaş olanları ayrı kısımlarda kokulu veya kokusuz olanları yekdiğerine zarar vermiyecek şekilde saklamasını bilirlerdi.
          Bugün hala köy ve bazı geniş kasaba evlerinde bu düzen büyük şehirlerimize nazaran daha az bozulmuştur. Şehirlerde nüfusun kalabalığı, küçük arsalar üzerine inşa edilen dar ev ve apartmanlarda mutfak, en çok ihmal edilen yer olmuştur, lüzumu kadar geniş yapılarda dahi, başlı başına düşünülmektan ziyade, plan yapılırken karanlık bir köşeye sokulmuş yahut binada husule gelen bir girinti, çıkıntıyı düzeltmek üzere buralara sıkıştırılıvermiştir.
           İşte bu sebeplerden dolayıdır ki, günün mühim bir kısmını mutfakta geçirmek mecburiyetinde olan ev kadınına, yemek pişirmek , ailesine gıda maddeleri hazırlamak güç gelmeye başlamıştır. Kadın bu karanlık ve dar yerlerde, eline aldığı her şey için koyacak yer aramakta, kirli ve temizi yekdiğerinden ayıramıyarak pek yorulmaktadır.
           Yine bu sebeplarden dolayıdır ki, yemek işlerinde daima hazıra konmuş, kendisi daha ucuz ve daha faydalı yiyecekleri kolayca temin edebilecek iken, sadece, mutfağın rahat olmaması yüzünden, hem aile bütçesinin yükünü ağırlaştırmış, hem de hazırladığı çeşitli yemeklerle ev halkını iyi beslemiş olmak zevkinden mahrum olmuştur.
            Tabi bu arada, günlük yemek ihtiyacını güç hal ile başaran ev kadını için, mevsiminde reçeller, konserveler, çeşitli turşular yaparak kış aylarına hazırlanma da imkansız bir hal almıştır. Bugün iyi beslenmeye ve gıda maddelerimizi değerlendirmeye çalışırken bu noksanların hatırlanmasını düşündük.
             Bu mevzuda bizden çok ileri gitmiş milletlerde mutfak ; evin planı yapılırken en çok üzerinde düşünülen kısımdır. Dünya medeniyetinin bugün liderliğini yapmakta olan batı aleminde mutfak "evin kalbi" diye adlandırılır. Vücut yapısında kalp ne kadar önemli bir organ ise evin yapısında da mutfağa batılılar o nazarla bakmaktalar.
            Bilhassa modern Amerikan mimarisinde mutfak için en az 20-25 metrekarelik, yani büyükçe bir oturma odası genişliğinde yer almakta ve buraya ışığın, havanın bol girmesine dikkat edilmektedir. Mutfağın yemek pişirilen ve bulaşık yıkanan kısımları tahsisen pencerelere yakın mahallere konulmuştur. Böylece bütün rahatlığı düşünülerek zevkle tanzim edilmiş bir mutfakta çalışmak, ev kadını için hiç yorucu olmadığı gibi, kendisini seyredenlerede zevk verecek mahiyettedir.
             Mutfağnızda yetiştireceğiniz küçük birkaç süs çiçeği, ona bir bahçe ferahlığı verecektir.
             Mutfakta gerekli eşyalardan biri de saattir. Bu zaman hakkında sizi ikaz eder. Yemeklerin pişme müddetlerini göstererek, pişirme zamanı bakımından sizi tecrübe sahibi yapar.

                   "Mutfak Evin Kalbidir" başlıklı yazı, Ocak 1953 tarihli Mesleki ve Teknik Öğretim Dergisindeki Sayın Zatiye Delibeyoğlu'nun yazısından alınarak kısaltılmıştır.






             

3 Aralık 2011 Cumartesi

Bir Öğrenci Yemeği Peynirli Omlet !!!

MALZEMELER
5 adet yumurta
1/2 çay bardağı zeytinyağı
1/2 kaşık un
1 çay bardağı ufalanmış peynir
Yeterince tuz

YAPILIŞI
1. Beş yumurta kırılır, üzerine yarım kaşık un, tuz serpilir. Bir çay bardağı ufalanmış peynir konur, karıştırılır.
2. Genişce bir tavada zeytinyağı iyice kızdırılır. Kızan yağ üzerine bir numaradaki karışık malzeme dökülür. Bir taraftan da tava sapından tutularak sallanır. Bütün tavanın üzerini kaplaycak halde malzemelerin dağılması sağlanır. Altı, altın sarısı gibi kızartılır. Çatalla veya bir maşa ile yaygın olan omletin bir ucunda kaldırılarak yarım daire şekli üzere birbiri üzerine kapatılır. Yine alt üst edilir. İsteyen bu kaptma işini yapmaz, düz bir tabakta alt üst eder, tekrar üste gelen kısım alta gelmek üzere omlet tavaya kaydırılır. Kızarmayan yeri kızartılmış olur. Sıcak olarak servis yapılır.

NOT: Peynir, rendelenmiş kaşar peyniri veya ufalanmış herhangi bir peynirden olur. Sevenler için kıyılmış maydanoz da peynire karıştırılır.